Alnımdan öperek çıktı o sabah babam .''Can kızım ,canım kızım'' diye fısıldayarak.Ne zaman öpse alnımdan uzun sürerdi eve dönmesi ,ne zaman öpse alnımdan anlardım ki yeniden başlıyor hasret . İstanbul'a gitmişti geçen sene bu vakit, bir sevinçle hem de .Giderken öpmüştü alnımdan .Üç ay hiç gelmedi sonra. Üç ay hiç gelemedi. ********** Sabahları , anamın yatarken söndürdükten sonra ne zaman yeniden yaktığını bilmediğim sobanın üstünde kaynayan güğümün sesi ile uyanırdım.Az daha uyuyayım diye yün yorganı çeksem de üstüme , tutmazdı bir daha uyku.Önce buz gibi koridorun ucundaki tuvalette elimi yüzümü yıkar, sonra sobaya koşardım ısınmak için.Yandaki divanda uyuyan anam uyanırdı bu koşturmama.-Uyandın mı can kız?-Uyandım ana, Hayat Bilgisi ödevimi yapacağım.Okuma ve yazma.-Yap bakalım ben de kahvaltılıkları alayım mutfaktan. Sobanın üstüne konan ,kırık dökük bir telin üzerinde kızartıp bayat ekmeği ,üstüne de yağı sürdün mü ,ondan güzel kahvaltı olmazdı bana, yanında da soğuk bardağın içinde sıcacık çay. Kahvaltıdan sonra evi silip süpüren anama yardım eder ,sonra Sanem Abla ile birlikte okula doğru çıkardık yola.Kar yağdığında mecburen Mustafa Amca'nın grayderle açtığı uzun yolu dolana dolana giderdik,ya da yağmurda.Ama kuruysa ortalık, Tıngılın Bahçesi'ni kestirme yol yapardık Şaban Dede' ye görünmeden , yazın yiyeceğimiz dutların hayalini kurarak,yanımızda can dostumuz Karabaş. Okuldan dönüşlerim koşar adım olurdu hep, Sanem Abla'yı da beklemez yağmur hatta kar da yağsa Tıngılın Bahçesi'nden ,kestirmeden varırdım eve , koşa koşa ,düşe kalka ,belki gelmiştir diye babam.Sokağın başında Karabaş karşılardı beni . Geçiyordu günler böyle hasretle... Kapatılınca fabrika, bayrama üç gün kala ,bir akşam üzeri , geldi ,sardı beni.Elleri bomboş ve sanki onunmuş gibi suç, gözlerime değmeye utanarak gözleri... Gece anama anlatırken duydum.Çavuş dedikleri adam , görüşürmüş patronla hep , tanımamışlar babamlar patronu hiç,ama çalışmışlar gece gündüz demeden ve bir sabah kapı önüne koymuşlar. ''Şirket battı. '' demişler , üç aylık maaşları da ,mesaileri de kalmış içeride. Ne yaparız ne ederiz diye kara kara düşünerek geçirmişti babam bayramı. Bir akşam müjdeyi verdi;-Ocağa kazmacı alacaklar.Noter çekecek kurayı yarın üçte ,haydi bismillah Gece hiç uyumadı belki de babam.Su içmek için kalktığımda ,o getirdi suyumu,çiş için kalktığımda da ,okula gitmek için kalktığımda da, ayaktaydı hep. Akşam eve geldiğimde, sanki şenlik vardı evde , kazanmıştı babam kurayı. Onun da işi vardı artık.Madene inecekti.
********
Alnımdan öperek çıktı o sabah babam ,ne zaman öpse alnımdan uzun sürerdi eve dönmesi. Anlamamıştım önce, hep yanımdaydı oysa artık .Hem bir işi de vardı, kazanmıştı kurayı iniyordu madene...*******
Üç gün sonra geldi babam bu kez evine.Beni öptüğü dudaklarında ıslak mendille.''Öldü ''dediler.''Baban madende şehit oldu.''''Alarm çalışmamış , yangın tüpü bozukmuş '' falan filan Evet ,aynen böyle hiç utanmadan kızarmadan söylediler.Tüp çalışmamış.Alarm bozukmuş .Tüp,Alarm...Baban öldü dediler...